Anadolu’nun bin yıllık tarihinde, omuzlarında kitap taşıyanların düşünce ve eylem dünyalarında, bir insanı öldürmekle bütün insanlığı öldürmek arasında fark gözetilmez. Yunus’un şiirleriyle yoğurulan Anadolu insanı, dünyayı Cehennm’e dönüştürmek için değil, Cennet’e dönüştürmek için var olduğuna inanır. Onun çok boyutlu sevgi dünyasında, savaşın iyisi barışın kötüsü yoktur, iyilik arayan iyilik, kötülük arayan kötülük bulur.
Okumaya devam et “Savaş dünyasını barış dünyasına sevgiyle silahlanarak üretmesini bilenler dönüştürür”Ay: Ağustos 2020
Turan dünyasının doğu Türkistan’ı Çin’nin Kaliforniya’sıdır
Büyük Türkistan Asya’nın olduğu kadar, dünyanın her yeri gören, her yerden görülen kubbesidir. Çünkü kültürlerin harman olduğu Turan coğrafyası, Rus, Çin ve Hint toplumlarının düğüm noktasıdır. Afrika, Avrupa ve Asya üçgeninde, Türkiye dışında Doğu Türkistan kadar stratejik öneme sahip başka bir ülke yoktur.Dünyada Büyük Türkistan kubbe, Doğu Türkistan minaredir. Bu yüzden Osmanlı coğrafyası gibi, Turan coğrafyası onlarca ülkeye bölünmüştür.
Okumaya devam et “Turan dünyasının doğu Türkistan’ı Çin’nin Kaliforniya’sıdır”Dünyada hiç kimse Hiroşima’da Japonların öldüğü gibi ölmesin hiç kimse Japonların gördüğünü görmesin
Dünyada ilk defa atom bombası, 75 yıl önce Ağustos ayında, Amerikalılar tarafından, Japonya’nın Hiroşima şehrine atılmıştır. Hiroşima’nın ardından, üç gün sonra ikinci atom bombası Nagasaki”ye atılıyor. Japonya’nın iki kentinin haritadan silinmesi ve 140 bin sivil Japon’un ölmesiyle, Japonya kayıtsız ve şartsız Amerika’ya teslim olmuştur. İki atom bombası Japonya’yı ve savaşı bitirmiştir.
Okumaya devam et “Dünyada hiç kimse Hiroşima’da Japonların öldüğü gibi ölmesin hiç kimse Japonların gördüğünü görmesin”Yirmi birinci yüzyılda doyulan ülke doğulan ülkeden çok daha önemlidir
Yirminci yüzyıl dünyada savaş yüzyılı olduğu kadar, göç yüzyılı olmuştur. Dünyada pek çok ülke arasında, büyük göç hareketleri yaşanmıştır. Balkan ülkelerindeki Türkler Anadolu’ya göç ederlerken, Avrupalılar Amerika’ya göç etmişlerdir. Nasıl Türkiye’de bir Bosna, bir Arnavutluk, bir Kırım varsa, Amerika’da bir İngiltere, bir Almanya, bir İtalya vardır. Avustralya’dan Arjantin’e kadar, her ülke bir göçmenler ülkesidir.
Okumaya devam et “Yirmi birinci yüzyılda doyulan ülke doğulan ülkeden çok daha önemlidir”Sohbet medeni̇yeti̇nde bi̇lgi̇ler bi̇lgeli̇klere düşünceler eylemlere dönüştürülür
Sohbet ustalarının oluşturduğu manyetik alan içinde, daha önce hiç görüşmemiş olan insanlar, kısa zamanda, birbirlerinin kardeşleri olduklarının bilincine varırlar. Onlar nerede olurlarsa olsunlar, çevrelerinde, gizemli bir çekim alanı oluştururlar. Onların çevrelerindeki sevgi zincirleri, suya atılan taşların oluşturdukları halkalar gibi, genişleyen dalgalar halinde yayılır. Sohbetle dostluk zincirlerinin halkaları birbirlerine bağlanır. Sohbet gönülden gönüle köprü kurma usatalığıdır.
Okumaya devam et “Sohbet medeni̇yeti̇nde bi̇lgi̇ler bi̇lgeli̇klere düşünceler eylemlere dönüştürülür”Dünyada her cami bir Ayasofya her Ayasofya açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır
Dünyanın her yerinde üniversitelerin ana görevi, gençlerin bilgilerini zenginleştirmek, gönüllerini genişletmek ve onlara bir medeniyet bilinci kazandırmaktır. İster üniversite öncesinde, isterse üniversite sonrasında olsun, eğitimin değişik alanlarına yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır. Türkiye’nin geleceğinin geçmişinden, daha üretici kılınması sürecinde, eğitimin sağladığı katma değer yanında, diğer alanların katma değeri çok düşük kalır.Türkiyede her cami Ayasofya gibi, açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır.
Okumaya devam et “Dünyada her cami bir Ayasofya her Ayasofya açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır”Şairler hem geçmiş hem gelecek yüzyılları yaşadıkları yüzyıla taşırlar
Çarşılarında doğruluk alınan, dürüstlük satılan şehirler, medeniyetlerin yüzleri, şiirleri karamsarlıkla başlayıp, ümitsizlikle bitmeyen şairler sözcüleridir. Nasıl bulutlar yağmurların habercileriyse, şairler de güzelliklerin habercileridir. Anadolu’nun şiir dünyasında, şiirin ulaşılmaz zirveleri olmasaydı, bugün bütün dünyayı kucaklayan, bir Semerkant, bir Eskişehir, bir Bursa, bir Konya, bir İstanbul, bir Saraybosna olmazdı. Şairler yarınların habercileridir.
Okumaya devam et “Şairler hem geçmiş hem gelecek yüzyılları yaşadıkları yüzyıla taşırlar”Dünya İsmail’lerden daha çok koçların kurban edildiği kurban bayramlarının özlemini çekiyor
Bilgi çağının bütün insanlık için, bir barış çağı olması beklenirken, bilgi çağı da, sanayi çağı gibi, bir savaş çağı olmuştur. Bilgi çağında ülkeler içindeki iç savaşlar,bütün ülkelerin savaştığı küresel savaşlara dönüşmüştür. Bilgi çağı insanlık tarihinin gördüğü, en kanlı iç savaşlar çağı olmuştur. Bilgi çağının ürünü kimyasal silahlarla, askerlerden daha çok, anneler, babalar ve çocuklar ölmüştür.
Okumaya devam et “Dünya İsmail’lerden daha çok koçların kurban edildiği kurban bayramlarının özlemini çekiyor”