Dünyada insanlık tarihi boyunca, hiyerarşik kuruluşların başında ordular gelir. Tarihin her döneminde, orduların hiyerarşik yapıları, bütün kurumların, kuruluşların değişmez örnekleri olmuştur. Her hiyerarşik kuruluşta, tek tepe noktası olur. Tabanı geniş olan hiyerarşik kuruluşlarda, yukarı doğru çıkıldıkça sayılar azalır, tepe noktasında yalnızca bir yönetici vardır. Yukarıdan bakıldığında, geniş taban görülmez.
Ordularda olduğu gibi, hiyerarşik kuruluşlarda değişmeye karşı direnç gösterilir. Hiyerarşik bir kuruluşta, yönetim kademeleri arasında, görevlerin ve sorumlulukların sınırları belirli olduğu için, kimse değişim istemez. Çünkü, bir kuruluşun hiyerarşik yapısındaki küçük bir değişiklik, görevlerin ve sorumlulukların altüst olmasına yol açar. Bunun için, hiyerarşik yapılarda, önemli bir çoğunluk değişimden hoşlanmaz.
Hiyerarşiye dayanan bir kuruluşta, mevcut durumdan duyulan rahatsızlık, değişime direnenlerin azalması ve değişim isteyenlerin çoğalması, değişmenin dinamiklerini harekete geçirir. Hiyerarşik yapısı, ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir kurum ve kuruluş, zamanı gelmiş bir değişime direnemez. Dünyanın her yerinde, çevrelerindeki değişim hızına uyum sağlamayan kuruluşların, ömürleri uzun olmaz.
Gizliliğin olmadığı düz kare dünyada, bütün hiyerarşik kuruluşlar, değişime direnmeyi bir kenara bırakmalılar, değişimi yönetmesini öğrenmeye bakmalıdırlar. Kurumlarda ve kuruluşlarda değişimi yönetmesini öğrenmek, bir bilgi sorunu olmaktan daha çok, bir bilgelik sorunudur. Hiyerarşik bir kuruluşta bilgelik, yeni boyutlar kazanmağı için yoksullaşır.
Dünyada değişime direnen kuruluşların başında, hiyerarşik kurumlar gelmektedir. Bu yüzden değişim yönetiminde, ilk yapılması gereken, katı hiyerarşik yapıdan, esnek hiyerarşik yapıya geçmektir. Düz dünyanın başarılı kuruluşları, yüzde yüz hiyerarşiden sıfır hiyerarşiye dönüşmesini bilen kuruluşlardır. Kuruluşların her alanda yarış üstünlüğü kazanmaları, hiyerarşik yapılarını son sınırına kadar düzleştirmesini bilmelerine bağlıdır.
Değişim rüzgarları, hiyerarşik kuruluşların tepelerinden önce tabanlarında eserler. Köklü değişimlerin öncülüğünü, kuruluşlarının tabanlarının önünde duran liderler değil, tabanlarının yanında duran liderler yapar. Kuruluşlara değişmesini öğretenler, tabanların omuzlarda taşıdığı liderlerden daha çok tabanlarının sorumluluklarını omuzlarında taşıyan liderlerdir.
Yirmi birinci yüzyılın başarılı kuruluşları, çok kademeli hiyerarşik kuruluşlar değil, az kademeli düz kuruluşlar olacaktır.
Sıfır hiyerarşiyi, sıfır bürokrasiyi, sıfır protokolu uygulayacak olanlar, üniformalılardan önce formalılardır.
Kare dünya üniforma değil, forma giyenlerin dünyasıdır. Düz dünya, düz kuruluşlar ister.