İnsanların vizyon kazanmalarında, dünyada kendilerini bir yolcu gibi görmeleri ve bir yolcu gibi yaşamaları büyük önem taşır. Çünkü vizyon bugüne değil, geleceğe bakma ve geleceği öngörme yeteneğidir. Geleceği ise, sınırların dışına çıkarak düşünmesini bilenler görürler. Sınırlarının dışına çıkmayan ülkeler sınırlarını, kuruluşlar güçlerini korumakta güçlük çekerler. Sınırsız dünyada sınırlar ve güçler, sınırların dışına çıkılarak korunurlar.
Siyasal sınırların çok önemsendiği ülkelerde,kuruluşların sınırları aşarak, ekonomik sınırlarının genişletmesi çok zordur.Türkiye gibi, göç içinde yoğrulmuş, yüzyıllar boyunca sınırları hem büyümüş, hem küçülmüş ülkelerden çıkan kuruluşlar,”Başka yerde şubemiz yok” anlayışını kolaylıkla yıkarlar ve bütün dünyaya açılırlar.
Sınırları aşmasını bilme söz konusu olduğunda akla Müslümanlar ve Hristiyanlardan önce, Yahudiler gelir. Yahudiler, Amerika’ya Hristiyanlarla birlikte göç etmeye başladılar. Yahudiler New York’a Hollanda kolonisi olduğu dönemde yerleştiler. Amerika’nın kurumlarında ve kuruluşlarında, kendilerine sağlam yer edindiler.
New York’un Hollanda Eyalet Valisi Peter Stuyvesant döneminde Yahudiler şehirde büyük yatırımlar yaptılar. Yirmi birinci yüzyılda dünyanın, en büyük Yahudi şehiri New York’tur. Bu yüzden Yahudi karşıtların için, New York’un adı, “Jew York”tur. New York’ta Tel Aviv’den, daha çok Yahudi yaşar.
Henry Ford Yahudileri anlattığı kitabında, “Müslümanlar için Mekke, Katolikler için Roma ne ise, Yahudiler için de New York odur” demekten kendini alamaz.Siyonist Yahudiler için Amerika İsrail’den daha önemlidir. Onların başşehirleri Tel Aviv değil, New York’tur. Amerika olmazsa, İsrail olmaz.
Siyonist Yahudi kuruluşlar Tevrat’ta sözü edilen, “Vaad Edilmiş Topraklar” olarak, “Filistin”den daha çok “Amerika”yı görürler. Onlar New York’a “Yeni Kudüs” gözüyle bakarlar. Çünkü Yahudiler, “bal” ve “süt” dolu vadileri, Kudüs’te değil, New York’ta bulmuşlardır.
İsrail Filistin’de Arap denizinin ortasında,varlığını korumasını New York’a borçludur. Yahudiler “Kudüs Filistin’den değil, Amerika’dan, New York’tan savunulur,” derler. New York Siyonist Yahudilerin Yirmi birinci yüzyıldaki Kudüs’ü olmuştur.
Savaş içinde İsrail ekonomisinin canlılığını koruması, Tel Aviv’in New York’tan beslenmesinden kaynaklanır. İsrail artık tekstil, gıda ve kıymetli taş işlemeciliği gibi “eski” ekonomiye değil, “yeni” ekonomiye yatırım yapıyor.
Silikon Vadi’si şirketlerinin Hindistan ve Çin’de olduğu gibi, İsrail’de de büyük yatırımları vardır.İsrail’in ileri teknoloji şirketleri, “Tel Aviv” borsasına değil, “Nasdaq” borsasına bağlıdır.
Sınırsızlaşan dünyada, siyasal sınırlarının arkasına çekilen, hiçbir ülke, hiçbir kuruluş, dünya pazarlarında kendine yer açamaz, gücünü koruyamaz.
Yirmi birinci yüzyılda güç savaşları, Amerika ve Çin arasında olduğu gibi,kuruluşlar arasında pazarlarda veriliyor.