Anadolu insanı için dünya dün, bugün, yarın olmak üzere üç gündür. Akıp giden hayatın yaşanır kılınması, dünyanın sınırlı kaynaklarının, yararlı ve verimli olarak değerlendirilmesine bağlıdır. Bugüne dünden gelen insan, yarına bugünden gidecektir. İnsanın dünden yarına giden yolculuğu, fırsatlarla ve tehditlerle doludur. Kültürünün değerleri ve ekonominin ilkeleri ışığında yarına bakanlar, fırsatları ödüle dönüştürürler.
Zamanın ruhunu yakalamada, bugün dünle yarın arasında köprüdür. Bugünün bir ayağı dünde, bir ayağı yarındadır. Geçmişten geleceğe yolculukta dün yerelliği, yarın da küreselliği simgeler. Yerel olunmadan küresel olunmaz. Lokalden globale ya da yerelden küresele yolculuk, her gün yenilenmeyi gerektiren bir süreçtir. Kültürel dokunun ve ekonomik yapının, kazandığı yeni boyutlarla, yerelden küresele geçiş, uzun soluklu bir yürüyüştür. Küreselleşmek demek, sürekli arayış içinde olmak demektir.
Lokalleşmeye karşı glokalleşme ya da yerelleşmeye karşı küyerelleşme, bütün dünyada tartışılan sorunların başında gelmektedir. Denizleriyle, dağlarıyla, ovalarıyla, yeraltı zenginlikleriyle, bütün ülkelerin ana kaynağı olan dünya tektir ve ortaktır. Her ülke kendi yerel değerlerinden yola çıkarak, bütün ülkelerin yararlanacağı, küresel değerlere ulaşmalıdır. Sanayiye dayanan ekonominin güneşinin batmasıyla, bilgisayara dayanan ekonominin güneşi doğmuştur. Yeni bir dünyanın temelleri atılmaktadır.
Odak noktasında internetin yer aldığı, bir günde üç vardiya, yirmi dört saat çalışılan yeni ekonomi, her ülkeye bulunmaz fırsatlarla ve yıkıcı tehditlerle gelmektedir. İnsanlar nasıl başka bir dünden, başka bir yarına geçiyorlarsa, ülkeler eski yerel ekonomik yapıdan, yeni küresel ekonomik yapıya geçmektedirler. Ülkeler arasında, bilgilerin, hizmetlerin ve ürünlerin akışı hızlandıkça, dünyadaki sınırlardan daha çok, her gün yeniden doğmasını bilen, insanlar ve kuruluşlar önem kazanmaktadır.
Dünyaya odaklanan insanlarıyla, yerel değerlerini küyerelleştiremeyen ülkeler, başka ülkelerin küreselleşen yerel değerlerini benimsemekten başka çıkar yol bulamazlar. Bütün ülkelerin paylaştığı tek bir küreye karşı, dünyaya açılmayı başaran her ülkenin kendine özgü, glokal ya da küyerel değerleri vardır. İletişim ve etkileşim teknolojisindeki gelişmelerle, dünya ölçeğinde yaygınlık kazanan glokal ürünler, glokal hizmetler ve glokal bilgiler, ülkelerin yeni güç ve zenginlik kaynağı olacaklardır.
Glokalleşme ya da küyerelleşme, ülkelerin başka ülkelerde bulunmayan, ekonomik ve kültürel zenginliklerini yerel pazarlardan, küresel pazarlara taşımaktır. Küresel pazarların kapıları, yerel pazarların kapılarını açan anahtarlarla açılır. Yerel pazarlarda vazgeçilmez yerleri olmayanların, küresel pazarlarda doldurulamaz yerleri olmaz. Yetkinliğe yetkinlik arama çoskusunu yitirmeden, yetkinlikten yetkinliğe koşmakla ulaşılır. Yeni dünyanın kapıları, yetkinliği arayanlara açılır.
Pergel gibi sabit ayakları yerelde olanlar, değişken ayaklarıyla, bütün dünyayı dolaşmasını bilirler.
Ekonomik ve kültürel alanda, yetkin olmasını bilenlere, hiçbir ülkede anavatanı sorulmaz.
Dünyada yetkinlikte yarışanlar, kimseyi usandırmadan, her gün yeniden doğarlar