İletişim teknolojisindeki gelişmeler, bütün kuruluşları, dünyadaki değişmelere ayak uydurmak için, yeniden yapılanmaya zorluyor. Sürekli yenilenen dijital dünyadan, yararlanmayan kuruluşların, sınırların dışına çıkmaları ve dünyadaki dönüşümlerin, özneleri olmaları mümkün değildir. Dijitalleşmeyen kuruluşlar çok boyutlu iletişim ağlarının oluşturduğu, küresel pazarların sunduğu, sınırsız fırsatları yakalayamazlar.
Kendi içine kapanan kuruluşlar, büyük rüyalar göremezler. Her alanda gerçekleştirilecek rüyaları olamayanlar, hem yerel hem de küresel pazarlarda, çığır açıcı yeniliklerin öncüleri olamazlar. Kuruluşlar gördükleri rüyalar doğrultusunda yürürler, rüyalarının gerçekleşmesi uğrunda, ümitsizliğe düşmeden, karamsarlığa kapılmadan, yorulma bilmez gayretle çalışırlarsa, hiç beklemedikleri zamanlarda, geçmişlerinde görülmeyen, başarılara imzalarını atarlar.
Kuruluşlarda rüyaları çok boyutlu, çok yönlü düşünmesini bilen, tükenmez bir coşkuyla çalışan öncüler görürler. Onların ellerinde rüyalar, ete ve kemiğe bürünürler. Dijital dünyada kuruluşları başarıya götüren gizli bir formülü yoktur. Başarıyı yakalayanlar, rüyalarının gerçekleşmesi yolunda, hiçbir sınır tanımayan kuruluşlardır. Kendilerini ülkeleriyle sınırlayan kuruluşların, büyük rüyaları olmaz. Kuruluşlarda rüya görmek demek, risk almasını bilmek demektir.
Eğitimde sınırları aşma konusunu vurgulamada, dokuz nokta testinden yararlanılır. Teste katılanlara aynı aralık ve büyüklükte, üçer üçer alt alta işaretlenmiş dokuz nokta verilir. Katılımcılardan hiç el kaldırmadan, bir noktanın üzerinden iki defa gitmeden, dört doğruyla dokuz noktanın, üzerinden geçmeleri istenir. Katılımcılar genellikle doğruları noktadan noktaya çizmeye çalışırlar. Başarılı olanlar profildeki yazı tahtasında görüldüğü gibi, doğruları noktaların dışına uzatarak, sınırları aşma gücü gösterenlerdir.
Kuruluşların yöneticileri sınırları, aşmasını öğrenemezlerse büyüyemezler. Kuruluşlar dünyasında sınırlar, gece gündüz görülen rüyalarla aşılır. Bu yüzden rüya görmeyen kuruluşlar, ülkelerinin dışına açılmada başarılı olamazlar. Başarılı kuruluşlar, en kötü günlerinde bile, rüya görmeyi bilirler. Rüyalar kuruluşları başarıya taşıyacak yol haritalarıdır. Rüyalarını gerçekleştirmek için, gecesini gündüzüne katan kuruluşların, başarısını küresel dünyanın hiçbir gücü engelleyemez.
Kuruluşlar dünyada bulundukları yere göre rüya görürler. İstanbul’da Türkiye’nin, Brüksel’de Avrupa’nın, New York’ta bütün dünyanın rüyası görülür. Kuruluşlarda güç, her yerde görülmeyen rüyaları gören, düşünülmeyen yenilikleri düşünen, yatırım tutarı düşük, katma değeri büyük, yeniliklerden kaynaklanır. Yazılım kuruluşlarının fabrikaları, maden yatakları, petrol kaynakları yoktur. Onların bütün dünyayı, kuşatan büyük rüyaları vardır.
Kuruluşların rüyaları, yöneticileriyle birlikte, bütün çalışanlarının hayatına güç ve anlam kazandırırlar. Onları ümitsizliğe düşmekten kurtarırlar. Rüyalar zamanla kuruluşların önünde, mutlaka yakalanması gereken, somut bir hedefe ve büyük bir tutkuya dönüşürler.
Yöneticilerin öncülüğünde,yenilikci kuruluşlar yaptıkları işleri severler, sevdikleri işleri sürekli geliştirirler. Rüyalarını çalışanlarına benimseten kuruluşlar, çalışanları için ümit ve ilham kaynağı olurlar.
Kuruluşlarda gündüz görülen rüyalarda,yeni ürünler,yeni hizmetler,yeni bilgiler gizlidir.
Kuruluşların geleceğinde rüya görme güçleri,finansal güçlerinden daha önemlidir.
Dünyadaki her kuruluşta tek başına değil, birlikte görülen rüyalar gerçekleşir.