Sanayi toplumunun üretim ve yönetim dili gibi, bilgi toplumunun kendine özgü üretim ve yönetim dili vardır. Ülkelerin sanayi toplumundan, bilgi toplumuna geçerken, üretim dilleriyle birlikte, yönetim dilleri de değişmektedir. Sanayi toplumunun yönetim dilinde, fizik dünyanın değerleri, önemli yer tutarlar. Bilgi toplumunun yönetim dilinde ise, fizikötesi dünyanın değerleri büyük önem kazanmaktadır.
Yirminci yüzyılın üretim ve yönetim diline, Rönesans sonrası Batı ülkeleri damgalarını vurmuşlardır. Yirmi birinci yüzyılın üretim ve yönetim diline, İslam ülkelerinin öncülüğünde Doğu ülkeleri damgalarını vuracaklardır. Üretim gücünün büyütülmesinde, yönetim dilinin zenginleştirilmesinde, ağırlık, ordular gibi yapılanan kuruluşlardan, orkestralar gibi yapılanan kuruluşlara kaymıştır. Yeni dünyada kuruluşlar, bütün dünyanın ekonomik ve kültürel birikiminden yararlanmak zorundadırlar.
İnsanların oldukları yerde tüketim, tüketimin olduğu yerde üretim, üretimin olduğu yerde yönetim vardır. Ekonomik ve kültürel hayatın içinde zenginleşen, üretimin ve yönetimin dili, kimsenin öğrenmekte güçlük çekmediği, bütün toplumların bildiği, sürekli gelişime açık, yalın bir dildir. Fizik dünyanın verilerine dayanan üretimin ve yönetimin yalın dili, fizikötesi dünyanın verileriyle, yeni açılımlar kazanır.
İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak için, üretmesini bilenler, insanları yönetmesini bilirler. İnsanlık tarihi boyunca, üretenler tüketenlerden daha etkili olmuşladır. İnsanlığın üretim ve yönetim dünyasında, fizikötesi dünyanın verileri, fizik dünyanın verilerine, çay bardağındaki şeker gibi eriyerek tat, süt gibi erimeyerek renk verirler. Fizikötesi dünyanın değerleri, ekonomik ve kültürel hayatın, doyumsuz tadı ve eşsiz rengidir.
Fizikötesi dünyanın değişmeyen değerleriyle, fizik dünyanın görünen değerlerine yeni tatlarla, yeni renklerle zenginleştirmeden, üretim alanının dilinde olduğu kadar, yönetim alanının dilinde, yeni dönüşümlerin kıvılcımlarını ateşlemek mümkün değildir. Her toplumun kendi üretim ve kendi yönetim yapısını yansıtan bir dili vardır. Sanayi toplumlarının diliyle, bilgi toplumlarının sorunları anlatılamaz.
Bilgi toplumlarının dilleriyle, sanayi toplumlarının dilleri, hem zenginleşirler, hem de yeni açılımlar kazanırlar. Toplumlar geleceğin yönelimlerini araştıran çalışmalar yapmadan, dünyadaki gelişmelere uyum sağlayamazlar.
Bilgi toplumlarının dilini zenginleştirmek için, sanayi toplumlarının dillerinin özümsenmeleri ve içselleştirilmeleri hayati önem taşır.
Fizikötesi dünyanın dilini bilmeyenler, fizik dünyayı yaşanır kılamazlar, hayatı kolaylaştıramazlar.