İnsanlar gönül zenginlikleriyle, akıl zenginliklerini altın oranda harmanlamadan, kültürel dokuyu ve ekonomik yapıyı dönüştüremezler. Dönüşüm sürecinde, gönül zenginliği akıl zenginliğine, akıl zenginliği gönül zenginliğine yeni açılımlar kazandırır. Gönül zenginliğiyle akıl zenginliği arasında diyalektik bir iletişim ve etkileşim vardır. Gönül dünyasında ekilenler, akıl dünyasında, akıl dünyasında ekilenler, gönül dünyasında biçilirler. İki dünyada birden ekilmeyen, iki dünyada birden biçilmez.
Gönül zenginliğiyle akıl zenginliğini birbirinden kesin sınırlarla ayıran toplumlar, iki dünyanın zenginliklerini birden yitirirler. Nasıl iki kılıç tek elle tutulmazsa, aşılmaz duvarlarla birbirinden bağımsız iki dünyaya bölünmüş bir dünya tek elde toplanmaz. Gönül zenginliğiyle akıl zenginliğinin, birbirini destekleyip büyütmesi için, iki bağımsızlaştırılmış dünyanın, bir dünyaya dönüştürülmesi hayati önem taşırr. İki dünyayı da hem akıl hem gönül gözüyle gören, bilgeler bütünleştirir. Onlar hem akıl hem gönül gözüyle görürler.
İster gönül ister akıl zenginliği olsun, insanlığın bilgi ve bilgelik kaynakları, tarih içinde geçmişten geleceğe bir bütünlük ve süreklilik içinde uzanır. Akıl zenginliği bilgiye yeni boyutlar kazandırırken, gönül zenginliği bilgeliğe yeni boyutlar kazandırır.
Gönül zenginliğinde kazanılan başarı, akıl zenginliğinde kazanılacak başarının yol haritasını verir. Her iki alanda ulaşılan başarının düzeyi, birleşik kaplar yasasıyla belirlenir, zaman içinde birbiriyle eşitlenir.Gönül yoksulu olanlar, akıl zengini olmazlar.
Cumhuriyet döneminin Horasan Erenleri olan, düşünce ve eylem sevdalısı, akıl ve gönül zengini, Anadolu insanları, Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve kültürel yapısını dönüştürmesine öncülük yaptılar. Yirminci yüzyılda Sonsuzluk Kervanına katılanlar, iki dünyayı bir dünyaya dönüştürerek, Türkiye’yi kuşatan gönül ve akıl yoksulluğunun, çelik çemberini parçaladılar. Onlar tüketen toplumu, üreten topluma dönüştürdüler.
Gönül ve akıl zenginliği arayanlar uzaklara gitmesinler, çarşılara ve camilere baksınlar. Nerede iyilikler özendiriliyor, nerede kötülükler önleniyorsa, orada gönül insanları vardır, orada akıl insanları vardır. Kültür ve ekonomiyi güzelleştiren, bilgiyi bilgeliğe dönüştüren bilgeleri oralarda bulacaklardır. Onlar ekonomik, siyasal ve kültürel hayata canlılık kazandırmakla kalmazlar, büyük bir dönüşümün de lokomotifi olurlar. Onların eğitimlerine hiç ara vermeyen, Kıyamete kadar açık kalacak olan eserleri vardır. O eserler bütün insanlığın “Görünen Üniversite”leridir.
Dünyanın görünen üniversitelerinin kapıları, bütün insanlara ardına kadar açıktır. Onların sürekli yeni açılımlarla, zenginleştirilen, bilgileriden ve bilgeliklerinden, farkında olsunlar ya da olmasınlar, bütün dünya yararlanır.
*
Görünen üniversitelerde ya Ebu Hanife ya İbrahim Ethem olmanın değil, hem Ebu Hanife hem İbrahim Ethem olmanın sırları öğretilir.
Allah gökkubbenin altını boş bırakmaz.Dünyanın her yanında bilgiyi bilgeliğe dönüştüren bilge insanlar vardır.
Gazali, İbn Arabi, Mevlana,Yunus, Hac Bektaş, Hacı Bayram, bütün bilgelerin Görünen Üniversiteleridir.
Barışın yol haritası, başını Son Peygamberin çektiği, Sonsuzluk Kervanının kitaplarındadır.