Küre dünyada medeniyetler arasındaki siyasal,kültürel ve ekonomik güç gösterileri cephelerde yapılmıştır. Kare dünyada savaşlar, cephelerden pazarlara taşınmıştır. Kare dünyanın fatihleri, üniforma giyen genareller değil, forma genarelleridir. Amerika’nın “Apple” gibi, “Facebook” gibi forma giyen generalleri, ülkelerinin bayraklarını bütün dünyaya taşımakta “Pentagon”nun üniforma giyen generallerinden çok daha başarılı olmuşlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, onlara ne pasaport ne vize sorulmuştur.
Son yüzyılların savaşlarını araştıran, Avrupa’nın modern savaş kuramcısı General Clausewitz’in vurguladığı gibi: “Savaş bir bukalemundur.” Yirminci yüzyılın kara, deniz ve hava şavaşlarındaki hızlı dönüşüm, savaşların ortama göre renk değiştiren bukelemunlara benzediklerinin en önemli göstergesidir. Savaşlar nasıl değişirse, tarihin yorumları da öyle değişir. Bütün bilimlerin ana kaynağı olan tarihi, her kuşak yeniden yazmak ve yeniden yorumlamak zorundadır.Tarihin olguları değişmez, yorumları değişir. Tarih insanlığın en büyük, en önemli açık üniversitesidir.
Tarihe dar bir açıdan değil, geniş bir açıdan bakmak gerekir. Tarihin ana konusu, medeniyetlerin dinamiklerini araştırmaktır. İbn Haldun’nun, Arnold Toynbee’nin ve Oswald Spengler’in kitaplarının, bütün dünyada büyük ilgi görmeleri, medeniyet tarihçileri olmalarından kaynaklanır. Her kuşağın yeniden yorumladığı tarih, ekonomik, siyasal ve kültürel tarihe, yeni açılımlar, yeni yaklaşımlar ve yeni boyutlar kazandırır.
Türklerin Asya’dan Avrupa’ya uzanan, uzun ve büyük yürüyüşünde, Doğu’nun ve Batı’nın buluştuğu ve savaştığı olan Anadolu’nun vazgeçilmez bir yeri vardır. Malazgirt Türklerin Anadolu’ya gelmelerinin, Çanakkale Anadolu’da kalmalarnın savaşıdır. Çanakkale savaşıyla, Anadolu insanının Asya ve Avrupa’daki varlığı perçinlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Çanakkale Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu yüzden Çanakkale savaşının tarihi,olumlu olumsuz bütün ayrıntılarıyla ve bütün boyutlarıyla,eleştirel bir gözle yeniden yazılmalıdır ve yeniden yorumlanmalıdır.
Savaşsız bir İslam dünyasına, savaşsız bir Avrupa’ya,savaşsız bir Asya’ya, savaşsız bir Amerika’ya ve savaşsız bir dünyaya, Çanakkale savaşının, tekrar tekrar yazılması tekrar tekrar yorumlanmasıyla ulaşılır. Çanakkale’de karada ve denizde, tarihin en çok kan dökülen savaşlarından biri gerçekleşmiştir. Son araştırmalarda, “57. Alay”ı oluşturan İstanbul Üniversitesi’nin öğrencileri gibi,bütün ülkelerden yüzbinlerce genç insan hayatını yitirmiştir. Savaş kararı alan devlet yöneticileri, Çanakkale’de yüzlerce üniversiteyi toprağa gömmüşlerdir, yüzbinlerce genci kurban etmişlerdir.
Çanakkale’den sonra Avrupa ülkeleri, kendi aralarında savaşarak, yakılmadık, yıkılmadık ülke bırakmamışlardır,
Küre dünyanın savaş şehiri Çanakkale, kare dünyanın barış şehiri Çanakkale’ye dönüştürülmelidir.
Küre dünya dünün kapalı toplumlarının, kare dünya bugünün açık toplumların dünyasıdır.
Açık, düz ve kare dünyada, bir ülke yıkılırken, bir ülke yapılmaz.