Yirminci yüzyılda Batı dünyasının öncülüğünde, bütün ülkelerde ekonomik ve kültürel alanda, büyük bir değer kayması yaşanmıştır. Kamusal alanda etik değerlerin önemleri azalırken, ekonomik değerlerin önemleri artmıştır. Seküler dünyada etik değerler, bütünüyle göz ardı edilerek, ekonomik değerlerin üretimin olduğu kadar, yönetimin tek belirleyicisi olduğuna inanılmıştır. Bütün bilimler hayatın etik boyutunu yok sayarak, ekonomik boyutu üzerinde yoğunlaşmıştır.
Okumaya devam et “Sınırların önemini yitirdiği kare dünyada etik değerler ekonomik değerlerden önce gelir”