Bilinen yuvarlak küre dünya, “Kazan ya da kaybet” stratejisinin geçerli olduğu,savaş olmadan gelişme olmaz diyen, savaş odaklı dünyadır. Bilinmeyen düz kare dünya, “Hem kazan hem kazandır” stratejisinin geçerli olduğu, uzlaşma olmadan gelişme olmaz diyen, barış odaklı dünyadır.Küre dünya değişimi sevmeyenlerin, değişime direnenlerin,kare dünya değişime uyanların, değişimi yönetenlerin dünyasıdır.
Küre dünyanın kare dünyaya dönüşmekte olduğunu, görmeyen ülkelerin başında, Müslüman ülkeler geliyor. Bunun için İslam dünyasındaki iç savaşlarda, her gün binlerce insan hayatını yitiriyor.Doğu’dan Batı’ya bütün dünyada, ülkelerin içindeki yönetim savaşları, uluslararası savaşlara yol açıyor. Yönetimde söz sahibi olmak için, çatışmak uzlaşmaktan iyidir diyenlerin elinde,her ülkede bütün insanlık sürekli öldürülüyor.
Habil’den ve Kabil’den bu yana, insanlık tarihi iktidar savaşlarının tarihidir.İnsanların oldukları her yerde yönetim sorunları, yönetim sorunlarının olduğu yerde, insanları savaşlara sürükleyen, iktidar çatışmaları olmuştur. Bu yüzden bütün ülkelerde, devleti kimlerin yöneteceği, nasıl yöneteceği, yöneticileri kimin seçeceği, insanlık tarihi boyunca tartışılmaktadır. İktidarın dayanılmaz çekiciliği, bütün insanların gözlerini kamaştırmıştır.
Dünyanın bütün ülkelerinde, iktidarlar hem yönetirler, hem yönetilirler.Son sözü yalnızca ben söylerim diyerek, güçlerini paylaşmayan iktidarlar, önünde ya da sonunda paylaşılmaktan kurtulamazlar.Geçmişte yöneticiler güçlerini ve ülkelerini komşu ülkelerle çatışarak korumuşlardır. Gelecekte yöneticiler güçlerini ve ülkelerini komşu ülkelerle uzlaşarak koruyacaklardır.Siyasal sınırların önemini yitirdiği dünyada, iyi çatışma kötü uzlaşma yoktur.
Birleşmiş Milletler çatısı altında yer alan bütün ülkeler, Nuh’un Gemisinin güvercinleri gibi, birbirlerine barışın simgesi zeytin dalları uzatmazlarsa, kare dünyada savaşların herkesi etkileyeceğini kimseye anlatamazlar. Değişim rüzgarlarına hiçbir gücün karşı duramadığı, düz kare dünyada, bütün ülkelerde devletlerin yöneticileri, cephelerde insan kanı dökülerek değil, seçimlerde akıl teri, alın teri dökülerek belirlenmelidir.
Dünyada sonu gelmeyecek olan iktidar savaşlarında, ölmek ve öldürmek bir çözüm olmaktan çoktan çıkmıştır. Artık düz kare dünyada hiçbir sorunu, ölmeye ve öldürmeye doymayanların çözmeleri mümkün değildir. İktidar olmanın yolu,son sözü söyleyen, yöneticilerden olmaktan geçmiyor. Düz kare dünya iktidar olmadan iktidar olan, aydınlarla, kurumlarla ve kuruluşlarla doludur.
Düz kare dünyada iktidar ekonomik güçten değil, entellektüel güçten kaynaklanmaktadır.
Alın terini akıl terine, bilgiyi bilgeliğe dönüştürenler, iktidar olmadan iktidar olurlar.
Ekonomik, siyasal ve kültürel dünyada, her zaman iktidar üstünde iktidar vardır.