İslam dünyasının olduğu kadar, Batı dünyasının da geçen yüzyıllarda, döşenmiş düşmanlık mayınlardan arındırılmasında, dünyadaki demokratik yönetimlere büyük görevler düşmektedir. Doğu’dan Batı’ya bütün ülkelerde, katılımcı demokrasi kültürünü zenginleştirmek, yeni boyutlar kazandırmak, Veysel’in deyişiyle: Gece ve gündüz gidilmesi gereken, uzun ve ince bir yoldur. Batı dünyası İslam dünyasında doğmakta olan, demokrasi hareketleri desteklenmezse, kandan elbiseler giyer.
Okumaya devam et “Demokrasi düşmanlığında Amerika ve Avrupa Rusya’dan ve Çin’den geri kalmaz”Doğal gaz boru hatları Türkiye ve Rusya Arasındaki barışın en büyük güvencesidir
İstanbul Türklerin Avrupa’ya, Kazan Rusların Asya’ya açılma kapısı olmuştur. Avrasya ekseninde Türkiye ve Rusya, iki vazgeçilmez ülkedir. Türkiye’nin Avrupa’ya, Rusya’nın Asya’ya genişlemesinde, Karadeniz en büyük rekabet alanını oluşturmuştur. Türkler ve Ruslar Karadeniz çevresinde güç kazanmak için, yüzyıllar boyunca birbirleriyle, hem yarışmışlar hem savaşmışlar. Karadeniz Osmanlı yüzyıllarında, bir “Türk Gölü”ne dönüşmüştür.
Okumaya devam et “Doğal gaz boru hatları Türkiye ve Rusya Arasındaki barışın en büyük güvencesidir”Dünyanın bütün şehirlerinde Eskişehir’in eşsiz hazinelerinin başında yer alan Yunus’un bayrağını dalgalandırmak
Bin yıllık tarih içinde, Türklerin rüzgarı Asya’dan Avrupa’ya doğru esmiştir. Eskişehir yöresinde kurulan, kısa zamanda Bursa’yı, kendisine başşehir yapan Osmanlıların tarihi, Türk yüzyıllarının en parlak dönemidir. O dönemde Anadolu insanı, Çanakkale ve İstanbul boğazlarından, Balkanlara açılmıştır. Türkler Avrupa topraklarında nereye gitmişlerse, gittikleri yere yerleşmişler ve kültürlerini taşımışlardır.
Okumaya devam et “Dünyanın bütün şehirlerinde Eskişehir’in eşsiz hazinelerinin başında yer alan Yunus’un bayrağını dalgalandırmak”Uzaklık yakınlık farkının kalktığı sınırsız düz kare dünyada batı Doğu’nun ifadesidir hızıdır
Batı dünyası için Goethe ne kadar önemli ise, Doğu dünyası için Mevlana o kadar önemlidir. Doğu Batı’yı yok saymaz, Batı’nın köklerine inerek, Doğu’daki Batı’yı bulur. Dünyadaki her şehirde, bir Doğu, bir Batı vardır. Batı’yı arayan Batı’yı, Doğu’yu arayan Doğu’yu bulur. Doğu’nun ve Batı’nın, birbirine karıştığı kare dünyada, Doğulu ya da Batılı olmak belirleyici değildir.Yeni dünyada belirleyici olan, her ikisinin, köklerini oluşturan ortak kaynaklardır.
Okumaya devam et “Uzaklık yakınlık farkının kalktığı sınırsız düz kare dünyada batı Doğu’nun ifadesidir hızıdır”Yerel dünyadan küresel dünyaya yetkinlik yolculuğunda her gün yeniden doğmasını bilenler başarılı olurlar
Anadolu insanı için dünya dün, bugün, yarın olmak üzere üç gündür. Akıp giden hayatın yaşanır kılınması, dünyanın sınırlı kaynaklarının, yararlı ve verimli olarak değerlendirilmesine bağlıdır. Bugüne dünden gelen insan, yarına bugünden gidecektir. İnsanın dünden yarına giden yolculuğu, fırsatlarla ve tehditlerle doludur. Kültürünün değerleri ve ekonominin ilkeleri ışığında yarına bakanlar, fırsatları ödüle dönüştürürler.
Okumaya devam et “Yerel dünyadan küresel dünyaya yetkinlik yolculuğunda her gün yeniden doğmasını bilenler başarılı olurlar”Dünyadaki ekonomik krizler tefeciliği kurumsallaştıran New York’un ve Frankfurt’un bankalarından kaynaklanır
Frankfurt hem coğrafik, hem ekonomik açıdan, Avrupa’nın kavşak noktasında yer alır. Main dünyanın en büyük havaalanlarından biridir. Yeni piramitler şehiri olan Main’e, Almanya’nın Mainhattan’ı denilir. Frankfurt Main Havaalanından büyük Alvrupa şehirlerine, uçak ve tren bağlantıları vardır. Bilgisayarlar, trenler, uçaklar şehirler arasındaki sınırları, bütünüyle ortadan kaldırmıştır. Geleceğin ulaşım aracı uçaklar olacaktır. Dünyada hava limanı olmayan şehir, telefonu olmayan insan kalmamıştır.
Okumaya devam et “Dünyadaki ekonomik krizler tefeciliği kurumsallaştıran New York’un ve Frankfurt’un bankalarından kaynaklanır”Ülkelerin büyük rüyalarının olması büyük coğrafyalarının olmasından çok daha önemlidir
Ülkelerin siyasal sınırları dış politikaları, ekonomik sınırları ise, iç politikalarıyla çizilir. Ülkelerin dış politikalarında, devletin askeri gücü etkiliyken, iç politikalarında milletin üretim gücü etkilidir. Her ülkenin üretim gücü, siyasal sınırlardan daha çok ekonomik sınırlara dayanır. Siyasal sınırlar istenildiği zaman, istenildiği kadar genişletilemez. Buna karşılık, ülkelerin ekonomik sınırlarını sürekli değişir.
Okumaya devam et “Ülkelerin büyük rüyalarının olması büyük coğrafyalarının olmasından çok daha önemlidir”Her gün yeniden doğmayanlar yeni sözler söylemeyenler yenilik yapamazlar kalıcı izler bırakamazlar
Dünyanın her yerinde, yenilik yapmasını bilen kuruluşlar, hayatın bütün alanlarında, köklü dönüşümlere yol açarlar. Onlar kuruluşların ana fonksiyonları olan finansmanda, üretimde ve pazarlamada sıradışı buluşlarıyla, ekonomik ve kültürel hayata sıradışı boyutlar kazandırırlar. Bütün kuruluşlarda üretimin gelişmesine, yol açan her yenilik, kültürel derinlikle ekonomik zenginliğin, el ele vermesinden kaynaklanır. Yenilikçi kuruluşlar her alanda, sürükleyici bir görev yüklenirler.
Okumaya devam et “Her gün yeniden doğmayanlar yeni sözler söylemeyenler yenilik yapamazlar kalıcı izler bırakamazlar”Savaş yüzyılında devletlerin silahlı güçlerini edebiyatçıların silahsız güçleriyle durdurmak
Kültürlerin harman olduğu bir dönemde, savaşların sonu gelecek derken, başta Müslüman ülkeler olmak üzere, bütün dünyada savaşların, biri bitmeden biri başlamaktadır. Toplumlar kutsal kültürden uzaklaştıkça, savaşlar hız ve yoğunluk kazanıyor. Bütün dünya, savaş nöbetine tutulmuştur. Savaşların dünyayı sarstığı bir yüzyılda, barışın yolunu, kutsal kültürün aydınlığını, yüzlerinde taşıyan edebiyatçılar açacaktır.
Okumaya devam et “Savaş yüzyılında devletlerin silahlı güçlerini edebiyatçıların silahsız güçleriyle durdurmak”Korona sonrası dünyada eğitim seviyelerini büyütemeyen ülkeler üretim seviyelerini büyütemezler
Dünyanın bütün ülkelerinde, üniversiteler toplumlarının eğitim ve kültür dünyasına katkıda bulunan kurumların başında gelirler. Ülkelerin gelecekteki başarıları, bugünden eğitime yaptıkları yatırımlardan kaynaklanır. Eğitime yapılan yatırımlar, uzun dönemde getirisi, en büyük olan yatırımlardır. Dünyanın hiçbir yerinde eğitim seviyesi küçük, üretim seviyesi büyük ülke yoktur. Ekonomiyi geliştirmede eğitim sermayesi, finansal sermayeden daha önemlidir.
Okumaya devam et “Korona sonrası dünyada eğitim seviyelerini büyütemeyen ülkeler üretim seviyelerini büyütemezler”Dünyada medeniyet adına ne varsa hepsinin anavatanı doğu Akdeniz’dir
Asya ile Avrupa arasında tarihin ilk dönemlerinden beri yoğun düşünce ve kültür alışverişi olmuştur. Medeniyet ırmağı Bekir Karlığa’nın ,”Doğu’dan Batı’ya Akan Nehir” belgeselinde,bütün ayrıntılarıyla ortaya koyduğu gibi, Asya’dan Avrupa’ya akmıştır. Medeniyetin kutsal boyutu söz konusu olduğunda, tarihçi Henri Pirenne’nin dediği gibi: Dünyada “Medeniyet olarak ne varsa, hepsi Akdenizlidir.” Doğu Akdeniz kutsal kültürün tek ve değişmez kaynağı bütün peygamberlerin anavatanıdır.
Okumaya devam et “Dünyada medeniyet adına ne varsa hepsinin anavatanı doğu Akdeniz’dir”Amerika’dan çin’e dünyada erdemli devlet erdemli yönetici erdemli toplum kıtlığı çekiliyor
Doğudan Batıya devletlerin yönetim sorunlarına, çözüm aramada Felsefeden ve Edebiyattan yararlanma konusunda yapılan araştırmalar giderek çoğalmaktadır. Çünkü devletlerin ve kuruluşların yönetiminde uygulanan, demokratik ve otokratik kuramlar, bütün ülkelerin ekonomik, siyasal ve kültürel yapılarında köklü dönüşümlerin tetikleyicileri olmaktadırlar. Ülkelerdeki iktidar savaşları, dehşet verici toplu ölümlere ve şehirlerde büyük yıkımlara yol açmaktadır.
Okumaya devam et “Amerika’dan çin’e dünyada erdemli devlet erdemli yönetici erdemli toplum kıtlığı çekiliyor”Yirmi birinci yüzyılda Türkiye’siz Avrupa Avrupa’sız Türkiye ekonomik ve kültürel gücünü koruyamaz
Anadolu Balkanları, Balkanlar Osmanlıyı, Osmanlı Avrupa’yı bugünlere taşımıştır. Ömrünü Osmanlı tarihine adayan Halil İnalcık’ın her fırsatta vurguladığı gibi, Avrupa ülkelerinin kültürlerini, dillerini, sınırlarını ve varlıklarını korunmasının güvencesi, üç kıtada yüzyıllarca söz sahibi olan Osmanlı Devleti olmuştur.A vrupa’nın geleceğini,Avrupa’nın pek çok ülkesinden daha büyük olan Avrupa’da yaşayan Türkler belirleyeceklerdir.
Okumaya devam et “Yirmi birinci yüzyılda Türkiye’siz Avrupa Avrupa’sız Türkiye ekonomik ve kültürel gücünü koruyamaz”Siyonist Yahudiler için kutsal ülke Amerika’dır kutsal şehir New York’tur
İnsanların vizyon kazanmalarında, dünyada kendilerini bir yolcu gibi görmeleri ve bir yolcu gibi yaşamaları büyük önem taşır. Çünkü vizyon bugüne değil, geleceğe bakma ve geleceği öngörme yeteneğidir. Geleceği ise, sınırların dışına çıkarak düşünmesini bilenler görürler. Sınırlarının dışına çıkmayan ülkeler sınırlarını, kuruluşlar güçlerini korumakta güçlük çekerler. Sınırsız dünyada sınırlar ve güçler, sınırların dışına çıkılarak korunurlar.
Okumaya devam et “Siyonist Yahudiler için kutsal ülke Amerika’dır kutsal şehir New York’tur”Bütün krizler ihtiyaçlar sınırsızdır büyüme sonsuzdur diyenlerden kaynaklanır
Yıldan yıla daha karmaşık, daha birbirine bağımlı, bir ekonomik yapı kazanan dünyanın, karşı karşıya olduğu sorunların başında, sonu gelmez sınırsız ihtiyaçlardan kaynaklanan, aşırı gösteriş tüketimi gelmektedir. Hem Kuzey’in zengin, hem de Güney’in yoksul ülkelerinde insanlar, teknolojik yeniliklerle durmadan büyütülen, ihtiyaçların baskısı altında ezilmektedir. Toplumların bütün kesimleri devletler gibi, sürekli yeni boyutlar kazanan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, durmadan borçlanmaktadırlar.
Okumaya devam et “Bütün krizler ihtiyaçlar sınırsızdır büyüme sonsuzdur diyenlerden kaynaklanır”Savaş dünyasını barış dünyasına sevgiyle silahlanarak üretmesini bilenler dönüştürür
Anadolu’nun bin yıllık tarihinde, omuzlarında kitap taşıyanların düşünce ve eylem dünyalarında, bir insanı öldürmekle bütün insanlığı öldürmek arasında fark gözetilmez. Yunus’un şiirleriyle yoğurulan Anadolu insanı, dünyayı Cehennm’e dönüştürmek için değil, Cennet’e dönüştürmek için var olduğuna inanır. Onun çok boyutlu sevgi dünyasında, savaşın iyisi barışın kötüsü yoktur, iyilik arayan iyilik, kötülük arayan kötülük bulur.
Okumaya devam et “Savaş dünyasını barış dünyasına sevgiyle silahlanarak üretmesini bilenler dönüştürür”Turan dünyasının doğu Türkistan’ı Çin’nin Kaliforniya’sıdır
Büyük Türkistan Asya’nın olduğu kadar, dünyanın her yeri gören, her yerden görülen kubbesidir. Çünkü kültürlerin harman olduğu Turan coğrafyası, Rus, Çin ve Hint toplumlarının düğüm noktasıdır. Afrika, Avrupa ve Asya üçgeninde, Türkiye dışında Doğu Türkistan kadar stratejik öneme sahip başka bir ülke yoktur.Dünyada Büyük Türkistan kubbe, Doğu Türkistan minaredir. Bu yüzden Osmanlı coğrafyası gibi, Turan coğrafyası onlarca ülkeye bölünmüştür.
Okumaya devam et “Turan dünyasının doğu Türkistan’ı Çin’nin Kaliforniya’sıdır”Dünyada hiç kimse Hiroşima’da Japonların öldüğü gibi ölmesin hiç kimse Japonların gördüğünü görmesin
Dünyada ilk defa atom bombası, 75 yıl önce Ağustos ayında, Amerikalılar tarafından, Japonya’nın Hiroşima şehrine atılmıştır. Hiroşima’nın ardından, üç gün sonra ikinci atom bombası Nagasaki”ye atılıyor. Japonya’nın iki kentinin haritadan silinmesi ve 140 bin sivil Japon’un ölmesiyle, Japonya kayıtsız ve şartsız Amerika’ya teslim olmuştur. İki atom bombası Japonya’yı ve savaşı bitirmiştir.
Okumaya devam et “Dünyada hiç kimse Hiroşima’da Japonların öldüğü gibi ölmesin hiç kimse Japonların gördüğünü görmesin”Yirmi birinci yüzyılda doyulan ülke doğulan ülkeden çok daha önemlidir
Yirminci yüzyıl dünyada savaş yüzyılı olduğu kadar, göç yüzyılı olmuştur. Dünyada pek çok ülke arasında, büyük göç hareketleri yaşanmıştır. Balkan ülkelerindeki Türkler Anadolu’ya göç ederlerken, Avrupalılar Amerika’ya göç etmişlerdir. Nasıl Türkiye’de bir Bosna, bir Arnavutluk, bir Kırım varsa, Amerika’da bir İngiltere, bir Almanya, bir İtalya vardır. Avustralya’dan Arjantin’e kadar, her ülke bir göçmenler ülkesidir.
Okumaya devam et “Yirmi birinci yüzyılda doyulan ülke doğulan ülkeden çok daha önemlidir”Sohbet medeni̇yeti̇nde bi̇lgi̇ler bi̇lgeli̇klere düşünceler eylemlere dönüştürülür
Sohbet ustalarının oluşturduğu manyetik alan içinde, daha önce hiç görüşmemiş olan insanlar, kısa zamanda, birbirlerinin kardeşleri olduklarının bilincine varırlar. Onlar nerede olurlarsa olsunlar, çevrelerinde, gizemli bir çekim alanı oluştururlar. Onların çevrelerindeki sevgi zincirleri, suya atılan taşların oluşturdukları halkalar gibi, genişleyen dalgalar halinde yayılır. Sohbetle dostluk zincirlerinin halkaları birbirlerine bağlanır. Sohbet gönülden gönüle köprü kurma usatalığıdır.
Okumaya devam et “Sohbet medeni̇yeti̇nde bi̇lgi̇ler bi̇lgeli̇klere düşünceler eylemlere dönüştürülür”